Ekmek Savaşı

Rusya-Ukrayna arasındaki savaş dünyanın ekmek savaşı olacak.

Buğday üretimi ilk olarak yaşamın da başladığı coğrafya olan Mezopotamya’da başlamış olmasına rağmen günümüzde üretim gücü kuzeye, Karadeniz Havzasına kaymış ve bölge dünyanın tahıl ambarı haline dönüşmüştür.

Toplamda 120 milyon tonu aşan hububat ihracatı ile dünya piyasalarını etkileyecek bir bölge halini alan bölgede yaşanan bir olumsuzluk da dünya piyasalarını doğrudan etkileme ve de “ekmek savaşına” dönüşme potansiyeline sahiptir.

“Ekmek savaşı” ifadesi hem soframıza ekmek koyabilmenin hem de ekmeği alacak parayı kazanmanın zorluğunu ifade ediyor. Yani hem metafor hem de gerçek anlam taşıyor.

En yalın haliyle ifade etmek gerekirse: Rusya – Ukrayna savaşının dünyada yarattığı ve yaratacağı iktisadi boyuttaki zorluklar kârlılığımızı düşürecek, maliyetlerimizi artıracak, tedarik zinciri bozulacak. Rusya ve Ukrayna tahıl üretiminde ve ihracatında dünyanın en önemli iki ülkesi olduğundan bu savaş dünyada tarım ve gıda ürünleri krizine neden olabilir.  Cahit Sıtkı Tarancı’nın dizelerinde ifade ettiği gibi; “Bir şey ki hava gibi ekmek gibi su gibi/Lazım insana lazım onsuz yaşanılmıyor” insan için lazım olan ekmek için savaş veriyoruz.

Türkiye dünyanın un ihracat şampiyonu… Ancak hammaddeye ulaşamadığı takdirde bu performansımız olumsuz etkilenecektir. Tarım Bakanlığı bu konuda bir değerlendirme yaptı ve savaşın uluslararası hububat ve gıda piyasaları üzerindeki muhtemel etkilerini yakından takip ettiklerini, yeni hasat dönemine kadar mevcut hububat stokunun yeterli olacağını belirtti.

Dileriz bir an önce barış sağlanır ve hububat tedarikini sorunsuz atlatırız. Ancak her zaman dile getirdiğimiz gibi tarımsal üretimde kendimize yetmemizi sağlayacak politikalara ihtiyacımız var. Riskleri azaltmak, ekonomiye değer katmak, istihdamı artırmak için vizyonumuz; “kendi buğdayımız ile dünya un ihracat şampiyonu olmak” olmalı.

You May Also Like

Ramazan, Paskalya, Pesah ve ekmeğin kutsallığı

ARDA GÜLER İSE TÜRK FUTBOLU DA GÜLER

Kış yaman geçmezse, yaz yavan geçermiş

Gaziantep bir kez daha UNESCO listesinde

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir