Önümüzdeki hafta sonu Güneydoğu Un Sanayicileri Derneği olarak İskenderun’dayız. Sebebi ziyaretimiz biberli ekmek, zahter salatası, sürk, humus yemek, yemek arasında da ihracat konuşmak.
Biliyorsunuz Türkiye dünyanın en fazla un ihraç eden ülkesi. 2018 yılında 1 milyar dolar un ihraç etmişiz.
İhraç ettiğimiz 3,3 milyon ton ihracatın 1,6 milyon tonunu yani yüzde 50’sini Irak’a satmışız. En fazla un ihraç ettiğimiz ikinci ülke ise Suriye. Bu iki büyük pazardan sonraki müşterilerimiz Afrika ülkelerinden oluşuyor.
3,3 milyon ton un ihraç edilirken, buğday tohumunun tarlaya düşüşünden alıcının deposuna girene kadar olan süreç sadece un üreticisini etkilemiyor.
İhracat ekosistemi ya da daha da geniş düşünelim ekonomik sistem içerisindeki tek bir hareket aslında birçok şeyin harekete geçmesine sebep olur.
3,3 milyon ton un yurtdışına çıkıp, ülkeye 1 milyar dolar para gelirken tarım, gıda, dış ticaret, finans, lojistik sektörleri ve bunların alt sektörleri ihracat ekosistemi içerisindeki hareket eden dişliler.
Tarlaya bir buğday tanesi düşünce tüm bu sektörler harekete geçiyor. Hepsi payına düşeni almak için çalışıyor.
Güneydoğu Un Sanayicileri Derneği olarak “paya düşeni” artırmak, güzelleştirmek ve sonuçta da ekonomimize değer katmak için ne yapabiliriz diye konuşmak üzere 1-3 Mart tarihlerinde İskenderun’dayız.
Ramada Hotel’de tüm bu sektörlerin temsilcilerini, alıcıları ve satıcıları aynı platformda buluşturan bir panel düzenliyoruz.
“Un Sanayicileri İçin Bölgesel İhracatın Önemi” konulu panelin moderatörlüğünü TİM Genel Sekreteri Prof. Dr. Kerem Alkin üstleniyor.
En büyük alıcımız olan Irak pazarını temsilen Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı katılıyor. Irak pazarına girişte karşılaştığımız sıkıntıları ve pazarın beklentilerini Sayın Başkan Dr. Dara Jalil Khayat ile konuşacağız.
Ticaret Bakanlığımızı temsilen İhracat Genel Müdür Yardımcımız ve Dış Ticaret Uzmanları ile içerideki prosedürleri ve ihracata yönelik destekleri, teşvikleri, yeni pazarları konuşacağız.
İhracatın finansmanını ise Eximbank Gaziantep Şube Müdürü Metin Çelik ile konuşacağız.
Elbette bölge ihracatına yoğunlaşacağımız için Güneydoğu Anadolu İhracatçılar Birliği Koordinatör Başkanı Sayın Fikret Kileci de aramızda olacak.
Her şey bitti, üretim tamam, satış anlaşması tamam, paketleme tamam, finansman tamam şimdi malı müşteriye nasıl göndereceksiniz? Liman ve lojistik hizmetlerini en doğru şekilde alamazsanız tüm bu süreç bir kalemde yok olabilir. Bu hizmetleri konuşmak üzere de toplantımızın ev sahipliğini yapan Limak Holding ve Öz-Trans Lojistik Yönetim Kurulu Başkanları aramızda olacak.
Tarladan taşımaya kadar olan tüm süreçleri çözdünüz, her şey tıkır tıkır işliyor. Ama malınız gümrük kapısında takılırsa? Kısa zaman öncesine kadar Irak pazarında bu riski de taşıyorduk. Habur sınır kapısından geçerken gümrük vergisi ödüyor, ülke sınırları içerisindeki iç gümrük noktalarında tekrar vergi ödeniyordu. Çifte vergilendirmeye maruz kalıyorduk. Kuzey Irak ve Güney Irak yönetimleri bu konuda da anlaşmaya vardı. Bu handikapın giderilmesinde Türk yetkililerin diplomatik girişimlerini de göz ardı edemeyiz.
Demem o ki; çiftçi, sanayici, finansçı, lojistikçi, diplomasi, bürokrasi ve siyasi ilişkiler üzerine düşeni yaptığında her şey tıkır tıkır işler. Onun içindir ki bu tür toplantılar ve istişareler mutlaka önemlidir.